Temel Eğitim Bölümü
Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı
Araştırma Öncelik Alanları
Alt Çalışma Konuları
Anahtar Kelimeler
Kapsayıcı eğitim, risk altındaki çocuklar, dezavantajlı çocukların eğitimi, mülteci çocukların eğitimi, özel gereksinimli çocuklar, pedagojik dokümantasyon, değerlendirme, çocukları tanıma, öğretmen, okul öncesi, öğretmen yetiştirme, eylem araştırmaları, öğretim teknolojileri, bilgisayar, uzaktan eğitim, sürdürülebilirlik, sürdürülebilirlik için erken çocuk eğitimi, erken müdahale ve önleme, sosyal duygusal öğrenme, duygu koçluğu, duygu düzenleme, okul öncesi eğitim programı, aile eğitimi ve katılımı, nitelikli eğitim, erken çocukluk eğitimi, eğitimde kalite
Önemi ve Gerekçesi
Dünyanın her yerinde çocuklar, engellilik, ırk, dil, din, cinsiyet ve yoksulluk nedeniyle ait oldukları okullardan dışlanmaktadır. Ancak her çocuğun, erken yaşlarda büyümek, öğrenmek ve gelişmek için ebeveynleri ve toplum tarafından desteklenmesi ve okul çağına geldiklerinde okula gitme ve hem öğretmenler hem de akranları tarafından memnuniyetle karşılanma ve dahil edilme hakkı vardır. Tüm çocuklar, farklılıkları ne olursa olsun, birlikte eğitim aldıklarında, herkes yararlanır. Bu, kapsayıcı eğitimin temel taşıdır. Çocukların refahı için onlara erken yaşlarda kapsayıcı eğitim hizmetinin ve/veya erken müdahale programlarının sunulması, potansiyellerinin ortaya çıkarılmasında kilit bir rol oynamaktadır.
Erken çocukluk döneminde belgelendirme ve değerlendirme çocukların gelişim ve öğrenme süreçleri için oldukça önemlidir. Süreç odaklı ve öğrenen merkezli değerlendirme yaklaşımlarının benimsenmesi, nitelikli erken çocukluk eğitiminin önemli etmenlerinden birini oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının ve öğretmenlerin gözlem, belgelendirme, değerlendirme ve veriye dayalı karar verme becerilerinin desteklenmesi alan yazında önemle vurgulanmaktadır. Çocuğu Tanıma ve Değerlendirme, "Çocuk hakkında tarafsız, bütüncül, esnek, tutarlı, bilimsel ve sistematik, çok boyutlu bilgi toplama ve bunları birbirleriyle birleştirerek anlamlı ve güvenilir bir karar verme süreci" şeklinde tanımlanmıştır (Milli Eğitim Bakanlığı, 2013). Erken çocukluk dönemi bireyin yaşamında önemli bir yere sahiptir. Gelişimin sürekli ve hızla gerçekleştiği bu dönemde, ilerleyen yıllardaki öğrenmeler için de temel oluşur. Doğru zamanda sorulan sorular sayesinde çocukların güçlü ya da gelişmeye açık yönlerinin belirlenmesi, çocukların ne bildikleri ve ne yapabilecekleri sorularına cevap aranması öğretmenin eğitim planlamasında, öğrenme ortamının düzenlenmesinde önemlidir. Değerlendirme öğretmenin çocuğun eğitim süreci içinde nasıl ilerlediğini daha iyi anlamayı sağlar. Sürekli gelişme ve değişme içerisindeki çocukları güncel olarak takip edilebilmesi için değerlendirme sürekli yapılmalı ve çocuğun öğrenmesini ve gelişmesini destekleyici olmalıdır (Gullo, 2005). MEB okul öncesi eğitim programında değerlendirmeye yer verilmiştir. Fakat yapılan araştırmalar uygulamalarda öğretmenlerin değerlendirmeyi yaparken zorlandıklarını göstermektedir (Sezer, 2010; Gelebek Üstun ve Uzun, 2020; Erdoğan ve diğ., 2021). Eğitimi çocukların bireysel farklılıklarına göre farklılaştırmak için okul öncesi öğretmenlerinin çocukları tanıma ve değerlendirmeye önem vermesi gerekmektedir. Okul öncesi öğretmenleri mevcut düzende e okul sistemine her okul öncesi çocuğuna yönelik dönem sonunda bir "Gelişim Raporu" doldurulmaktadır. Fakat izleme çalışmalarına yönelik bir uygulama ve giriş yapılabilecek bir sistem bulunmamaktadır. Öğretmenlerin ve diğer paydaşların (Aile, özel eğitimci, psikolog, birinci sınıf öğretmeni vb) kullanabileceği çocuğun okul öncesi eğitim kurumuna geldiği andan itibaren yapabildiği becerileri, bildikleri, eğilimleri, ihtiyaçları vb. gelişimsel ve eğitimsel izlemenin yapıldığı ve bunun teknoloji alt yapısıyla sağlandığı bir ortamın geliştirilmesi öğretmenler için sürdürülebilir bir ortam sunacaktır. Çocuklar için izleme çalışmaları bireysel farklılıklarının görünür olmasını, kanıta dayalı objektif değerlendirmeyi, gelişimsel ve eğitimsel öngörüler geliştirmeyi sağlayacaktır. Bu nedenle okul öncesindeki çocuğa yönelik teknoloji tabanlı bir çocuğu tanıma ve değerlendirmeyi amaçlayan sistemin oluşturulması ve bu sistemin öğretmen eğitimleriyle uygulanması ve uygulama değerlendirilmesinin yapılması amaçlanmaktadır.
Pandemi ile birlikte öğretmenler uzaktan eğitim teknolojilerini kullanmaya ihtiyaç duymuşlardır. Bu nedenle öğretmen adayları için bilişim teknolojilerini hedef alan öğretimlerin yapılması amaçlanmaktadır.
Sosyal duygusal öğrenmenin erken yaşlardan itibaren desteklenmesi önem taşımaktadır. Ulusal ve uluslararası raporlar (OECD, TÜSİAD, WHO vb.) sosyal duygusal öğrenme stratejilerinin önemine ve bu konudaki müdahaleli ve önleyici çalışmaların önemine dikkat çekmektedir. Başarılı bir yetişkinlik açısından da önemli olan bu kavramın desteklenmesi, çocuklarda bu becerilerin gelişmesine rehberlik edecek yetişkin (öğretmen, aile, toplum) davranışlarına yönelik müdahaleli çalışmaların yapılması ve araştırma bulguları ile toplumsal kurumların geliştirdiği politikalara da ışık tutulması önem taşımaktadır.
Dünyadaki erken çocukluk eğitimi program ve yaklaşımlarının ülkemizdeki alan yazına katılması, araştırmacılar, uygulamacılar ve ulusal okul öncesi eğitim programımızın revizyonu ve güçlendirilerek geliştirilmesinde katkı sağlayacaktır. Erken çocukluk eğitim program ve yaklaşımlarını okul öncesi eğitim öğretmen adaylarının lisans ve lisansüstü eğitimlerinde tanımaları, mesleklerini uygulayıp program hazırlarken onlara zenginlik katacaktır. Lisansüstü eğitimde farklı alanlardaki öğretmen eğitimi modelleri, programları geliştirilerek alan yazına farklı program örnekleri sunulacaktır. Ayrıca öğretmenlerin okul öncesi dönem çocuklarına verdikleri eğitimle birlikte aile eğitimi ve katılımı çalışmalarının sürdürülmesi sayesinde okul aile iş birliğinin kurulması, çocukların aldıkları eğitimden optimal olarak yararlanmalarını sağlamaları açısından önemli olacaktır.